27 Eylül 2012 Perşembe

Borderlands 2 sonunda elime ulaştı

    Uzun bir bekleyişten sonra Borderlands 2 oyunu elime ulaştı. Aslında sorun Steam ayarlarımdan alakalıydı ama çözmesi hayli bir zamanımı çaldı.

    Oyun beklediğim gibi mükemmel ve eğlenceli :) Ödediğiniz miktara da kesinlikle değiyor. Konusu eski sürüme göre daha sürükleyici ve çizgifilmimsi efektlerinin ise alışkanlık yaptığı doğru.

Şimdi müsâdenizle :)

24 Eylül 2012 Pazartesi

Mageia 2 yeniden... Yavaş Ubuntu'dan kurtulun.

 
    Mageia maceram ilk sürümüyle başlamasına rağmen Ubuntu'yu ilk sürümünden itibaren tercih etmeyi seçmiştim. Ubuntu hem yıllardır kullandığım birincil sistemimdi hem de tüm yazılımlarımı geliştirdiğim güzel bir platformdu. Aradan geçen süre zarfında Ubuntu arabiriminin Unity denilen, göze hoş gelen; kullanmaya başlayınca saçmalayan bir parça gereksiz kod parçasına dönüşmesini geç görebildim. Belki de Ubuntu'yu yıllardır kullanıyor olmamın verdiği bu körü körüne bağlılığın başıma açmadığı dert yoktur dersem yanlış olmaz...

    Yaklaşık 4 yıl önce 12 aylığına kullandığım ana sistem olan Mandriva'yı özlemiyor değildim fakat yeni Mandriva sürümleri işleri daha da kötüye götürmekten başka bir şey yapmıyorlardı. Sonra emin olamadığım (1 yıl önce sayılır) bir zamanda Mandriva'nın hem yazılım hem de şirket açısından kötü giden yolundan ayrılan geliştiriciler ve topluluk Mageia adında bir çatallama (fork) ile karşımıza çıktı. İlk önceleri bu sisteme geçmek istemedim çünkü kısa süreli bir heves olacağından korktum (Bknz: Pardus) ve alışkanlıklarımı tekrar değiştirmek zorunda kalmak beni en çok yoran şeydi.

    Geçtiğimiz günlerde sık ziyaret ettiğim Distrowatch ağ sayfasında Mageia'nın yükselişini gördüğüm. (Evet ne yazık ki distrowatch top list az çok benim tercihlerimi de etkiliyor.) Hemen indireyim ve kendimi tekrar zorlayayım ve Mageia geçişini tamamlayayım istedim. İndirdim, kurdum ve şu sıra çeşitli paketleri arkaplanda kurarken bu kısa yazımı ele alıyorum.

    Ubuntu / Mageia 2 KDE/XFCE Görüşüm:
    Açıkçası KDE/XFCE/LXDE/GNOME ... masaüstü ortamlarını fazla takmıyorum ve hangisi olursa olsun kullanırım. İstediğim basit şeyler arasında bir masaüstü ortamının gerekliliği bile tartışılabilir. Tabii istediğim bazı olmazsa olmazlarım da var:

  • Stabil bir sistem
  • Hızlı bir paket yönetim sistemi (Çoğunluğun  kullandığı bir biçim olmalı)
  • Bol paketler
  • Eksiksiz geliştirme altyapısı 
  • Dizüstü bilgisayarım için suspend,wifi... vb donanımı sorunsuzca kullanabilmem.
    Mageia bunların hepsini karşılıyor. Aslında Ubuntu'nun unity denen saçmalığından daha rahat bir kullanım sunan kırpılmamış KDE ve benzeri masaüstü ortamları ile de gelmesi büyük bir artı. Ayrıca çok çok daha önemli olan bir şeyi farkettim ki o da performans.
    Ubuntu'nun performansının yerlerde sürünmesine öyle alışmıştım ki bilgisayarımı suçlamaktan başka bir şey yapmıyordum. Masaüstü kullanım performansı berbat olan Ubuntu; program derlemeye gelince diğer dağıtımlardan bir farkı olmayan linux türevi... Ben aynı anda sistem çapında güncelleme yaparken VLC ile hd film açtığımda bir alt yazı dosyasını VLC üzerine sürükleyemeyecek miyim?(!) İşte bu kadar vasat olan performans ve bana gıcıklık çıkaran pencereleme sistemi beni bilgisayardan soğutmaya yetiyordu. Aslında Ubuntu'nun asıl sorunu, Debian'ın şu övülüp övülüp durulan DEB paket sistemi. Evet Debian paketleri çok ama DEB yükleme ve kaldırma aşamaları yavaş hem de çok yavaş! Sistemin diğer işlerini aksatacak kadar yavaş! Şimdi birileri çıkıp genel ağdan işlemleri cache yaparak alıyor daha hızlı demesin çünkü her bir deb paketi yükleme aşamasında trigger olayı (diğer çağırıların ve ilgililerin tetiklenmesi) büyük zaman alıyor. Ayrıca birkaç paket ihtiva eden sistemlerde bile paket kurulumunun başlangıcındaki veritabanı önbellekleme zamanı da çok uzun.

Aşağıdaki işlemlere bakınız:



    Ayrıca Ubuntu'nun yazılım merkezi allı pullu fakat performansın "P"sini bulmak imkansız. Birkaç programı yüklemek içi ard arda tıklayın ve sizi anlamsızca bekletmesine şahit olun. Yani Ubuntu'nun Yazılım Merkezi denen kod parçasını geliştirenlerin herhangi bir multitasking:multithread bilgisi mi yok veya süper bilgisayarlarda çalıştıkları için bu kasılmaların farkında değiller midir bilemiyorum. Bugün internette kendini hacker diye tabir eden bilgisiz vatandaşlarımızın eline Visual Basic verseniz, üç adımda multi thread kullanan bir şeyler yapmayı başarabilirler.
    
   Özetlemek gerekirse; Ubuntu'yu terkettiğim için çok mutluyum. Artık bilgisayarımdan gereken performansı alabiliyorum ve işlerimi daha kısa sürede ve kolayca halledebiliyorum. Üstelik http://www.mandriva-tr.org/ gibi güzel bir topluluk da var; daha ne olsun!


   Linux işinizi kolaylaştırmak, bilgi işlem birimlerinizin performansını arttırmak ve sizi özgür kılmak için var. Sizin ihtiyaçlarınıza en uygun dağıtım hangisi ise onu seçiniz. Bol GNU/Linux'lu günler...




23 Eylül 2012 Pazar

Exper EasyPad macerası devam ediyor. Jelly Bean zamanı :)

Önceki konularda bahsettiğim üzere Exper EasyPad'i daha kullanışlı hale getirmek için çabalarım sürüyordu ve sonunda tamamlandı. Google aratarak bulduğum VegaBean firmware ile sonunda Exper'de Android Jelly Bean'i görmek nasip oldu. Sistem sorunsuz bir biçimde çalışıyor. ICS'ye göre arabirim daha hızlı ve akıcı. Eğer Exper EasyPad sahibi iseniz VegaBean Firmware bulun ve cihazınıza kurun. Google'da arama yaptığınızda yükleme kılavuzu da büyük ihtimalle karşınıza çıkacaktır. Kolay gelsin.

18 Eylül 2012 Salı

Exper Easypad Android ICS videosu

iPhone ile çektim ve yanlışlıkla yatay çekmişim ama ana fikri vermesi açısından yeterli bir video. (Konu, bir önceki başlıkta açıklanmaktadır.


Exper EasyPad P10AN02 tablette Android 4.0.4 keyfi

Arkadaşımın Exper Easypad P10AN02 model tablet bilgisayarında stok olarak Android 2.3 veya daha eski bir sistem vardı. İnternetten öğrendiğim kadarıyla da güncelleme imkanı sağlanmıyordu. Nette biraz araştırmadan sonra "VegaCream Beta 3" adlı firmware dosyasını buldum ve Clockworkmod Recovery ile sorunsuzca kurdum.

Exper EasyPad aslında Nvidia Tegra Tablet olarak bilinen bir ürün. Advent ve Point Of View gibi bazı şirketler tarafından kendi markalarıyla satışa sunulmuş. 
Çift çekirdekli 1 GHz hızında çok güçlü bir işlemcisi, 512 MB RAM’i var. Hediye olarak verilen 16 GB SD Kart fiyata dahil (599 TL). Kutudan EasyPad ve şarj cihazı dışında bir şey çıkmıyor bu da Exper’in eksi hanesine yazılması gereken bir konu. Oysa kulaklık ve USB kablo verilebilirdi. Cihazın GPS’i ve pusulası yok dönüşleri algılayan Accelerometer var. İnternet tarayıcısı korkunç hızlı, Wifi ve Bluetooth var, 3G yok. Yazılım olarak Google’ın Market, Gmail, Maps gibi çok önemli yazılımlarının hiçbiri bulunmuyor, Türk girişimi olan Android Pazarı ile uygulama indirilebiliyor.


Android 4.0.4 ile Sistem çok ama çok hızlı çalışmaya başladı. Hatta Dead Trigger oyunu mükemmel çalışıyor :) En önemlisi ise Android markete sorunsuz erişimin otomatik olarak gerçekleşmiş olması...

İnternette sayfalarca kurulum anlatım metotları yazıldığı için burada tekrar anlatma gereği duymuyorum. Tek söyleyebileceğim Google'a "Exper Easypad rom kurulumu" yazıp aratın ve çıkan sayfalardan birindeki talimatları uygulayın. Rom olarak ise seçiminiz  "VegaCream Beta 3" olsun ;)

İlgili video hazır olduğunda yükleyeceğim.




16 Eylül 2012 Pazar

Vapor 4'ün iPhone 4S uyumsuzluğu

Geçenlerde yararlı bir koruma olarak düşündüğüm ve arkadaşımın iPhone 4'ünde beğenerek kullandığını görünce denemek istediğim ElementCase Vapor 4 ürününü satın aldım.

Ürün gayet hoş ve telefonu iyi koruyor olmasına karşın iPhone 4S'te hat sinyalinin 1-2 bar ve kablosuz sinyalinin 2 bar kaybolmasına neden oluyor. Öyle büyük sinyal sorunları yarattı ki çoğu zaman beni arayanların bana ulaşamaması ve mesaj atarken başarısızlıklarla boğuşmama neden oldu. 

Tamam ürün gayet hoş fakat her zaman 5 bar çeken hattımın ve tam kapasite çalışan kablosuz internetimin sanki çölün ortasındaymışım gibi çalışmayı bırakması bana bu kılıfı çıkarıp atmak için yeterli sebep gösterdi.

Öncesinde Vapor 4 kılıfın içini siyah bantla kaplayarak (önce telefonun metal çerçevesine temas ettiği için sinyali kestiğini düşündündüm) telefon ile teması kesmeye çalıştım fakat sinyal seviyesinde daha da büyük kayıplar yaşadım.

Kısacası iPhone 4 veya 4S için Vapor 4 yanlış bir seçim. Silikon kılıflar ile devam ediyorum.

Not: Vapor 4 kullanıldığında iPhone 4 teki sinyal kaybı iPhone 4S'e göre daha az. Şaşırtıcı :)

15 Eylül 2012 Cumartesi

Ubuntu bilgisayarınızdan interneti kolayca paylaşabilirsiniz

   Windows'ta defalarca denememe rağmen istikrara ulaştıramadığım bir işlevi Ubuntu'da nasıl kolayca yaptığımı anlatmak istiyorum.
   Dizüstü bilgisayarımda Ubuntu 12.10 yüklü ve kablo ile yerel ağa / internete bağlı. Bilgisayarımdaki interneti, bilgisayarın kendi kablosuz özelliği ile iPhone'uma paylaştırmak istiyordum ve Ubuntu'da bu kadar kolay olduğunu farkedince şaşırdım.

Hazırlık:
* İnternete kablo ile bağlı bir bilgisayar.
* Bilgisayarda dahili (veya usb dongle) kablosuz kart.

Adımlar:
1. Sağ üst köşedeki ağ simgesine(saat ve ses simgesinin yanında) tıklıyor ve açılan menüden "yeni kablosuz ağ oluştur"u tıklıyoruz.

2. Açılan pencerede ağ adını istediğimiz bir isim yapıyoruz. Anahtar yerine güvenilir bir şifre yazıyoruz. Çoğu cihaz WEP şifreleme ile çalışacaktır; eğer çalışmaz ise şifrelemeyi seçmeyebiliriz.
Son olarak "oluştur" düğesine bastığımızda sanal kablosuz dağıtıcımız çalışmaya başlıyor.

3. Telefonumuz ile bağlamayı deneyelim.


İşlem başarılı :)

Not: Eğer ağ adınızı sık sık değiştirirseniz telefonunuzun "Sunucu bulunamadı" hatası vermesi normal. Bu gibi durumlarda bilgisayarınızı yeniden başlatmakta fayda var.




Ubuntu Yazılım Merkezi internete bağlanamazsa

Eğer Ubuntu yazılım merkezine girdiğinizde aşağıdaki hatayı alıyorsanız fakat web tarayıcınızla internette gezinirken herhangi bir sorun yaşamıyorsanız proxy ayarlarınızı kontrol etmekte fayda var.

Yukarıdaki resimde görüldüğü gibi ne yazılım merkezi ne de konsol ile paket yükleme işlemlerimi yapamıyordum. Sonrasında aklıma gelen şey ise bir ara proxy ayarlarımı (vekil sunucu) değiştirmiş olmamdı. Halbuki proxy ayar yöneticisinden vekil ayarlamayı kapatmıştım ama birkaç şey yolunda gitmemiş olsa gerek ki yazılım yöneticisi çalışmıyordu.

ÇÖZÜM:

Ubuntu menüsüne "ağ" yazdığınızda ağ ayarlarınıza ulaşıp "Ağ Vekili" bölümüne geçin ve "Yöntem: Hiçbiri" olarak ayarlayıp "Sistem çapında uygula" düğmesine basın. Umarım sizin sorununuz da kolayca çözülmüş olur.


12 Eylül 2012 Çarşamba

iPhone 5 resmen tanıtıldı. Peki kötü mü?

iPhone 5 güçlendirilmiş donanımı ve yenilenmiş tasarımı ile tanıtıldı. Bazıları iPhone 5 kötü demeye başladı bile fakat zerre kadar değişmeyen iPhone 4S'in milyonlarca sattığı düşününlürse bu kadar çok yenilik getiren iPhone 5'in daha da fazla satacağını düşünüyorum. iPhone kaliteli programlara sahip oldukça ve kasa kalitesini bu denli mükemmel yapmaya devam ettikçe en kaliteli smartphone olmaya devam edecektir.

Şöyle düşünelim:
Oyun oynamak istiyorsunuz ve elinizde bir iPhone var ise AppStore'dan istediğiniz oyunu kurarak oynayabiliyorsunuz.

Diğer telefonlarda ise işlemci hızıdır, ramdir... gibi birçok detayı düşünmek zorunda kalıyorsunuz. Ayrıca diğer cihazlarda birçok kaliteli oyun gerek korsan işinin aşırı olması gerekse cihaz varyantlarının hesaplanamayacak kadar çok olması sebebiyle ulaşılamaz halde. AppStore'un diğer herhangi bir uygulama marketinden katlarca fazla sayıda ve kaliteli uygulama içerdiğini de unutmayalım.

Kısacası;
*Daha kaliteli yazılımlar,
*Donanımım kaldırır mı diye düşünmeden kurulan ve çalışan yazılımlar,
*Kaliteli işçilik (kasa, cihaz geneli),
*Sağlam kasa (Plastik cihazların aksine kotunuzun cebinde taşıdığınızda zarar görmemesi, bükülmemesi),
*Tartışılamaz kalitedeki harici hoparlörler,
*Retina ekran,
*Dış gürültüyü temizleyen ek mikrofonlar ile daha net görüşmelere imkan vermesi,
*Yeterince büyük ekran (tek elle yazabilme imkanı ve cepte kolayca taşıyabilme)
*Piyasadaki en hızlı telefondan bile hızlı çalışan/açılan ios uygulamaları,
*800.000'i aşan ve genellikle kaliteli olan sonsuz seçenekte uygulama,
*Geliştiricilere gerçek anlamda para kazandıran tek platformun iOS olması ve bu sebeple öncelikle iOS'u tercih etmeleri,


gibi faktörler düşünüldüğünde Apple, Samsung'un plastik cihazlarına benzer cihazlar bile üretse iPhone'un iOS ve uygulamaları sayesinde çok satacağı tartışılamaz bir durum. Ayrıca yeni iPhone'un (5) rakip tanımayan kalitedeki kamerası, kullanım hızı, kaliteli işçiliği de iOS olmasa bile tek başına yeterince satabilecek bir ürün olmasını sağlıyor.

Eksi yönleri ise;
*Türkiye için pahalı bir cihaz,
*Kolay dosya transferlerine izin vermemesi (Jailbreak ile çözülebilir.)

Peki siz niçin iPhone'u tercih ediyorsunuz?/Etmiyorsunuz?



Yeni iPhone ve iOS 6'ya 90 dakika kala...

Apple'ın taşınabilir cihazlar için yeni işletim sistemi iOS 6'nın ve iPhone'un yeni sürümünün tanıtılmasına bir buçuk saatten az kaldı.

Çoğu iPhone sahibi gibi ben de yeni sürümün sunduğu avantajları merakla bekliyorum. iPhone 5'e (veya "the new iPhone") gelince pek heyecanlı olduğum söylenemez. Bir iPhone 4S sahibi olarak elimdeki cihazın piyasadaki android temelli cihazlardan pek çok açıdan avantajını koruduğunu görmekteyim. Bu sebeple yeni iPhone benim için (bir sonraki üretilene kadar, mesela 6 diyelim) alınası bir cihaz olmayacak. Bu iddiamı, yeni cihaz daha tanıtılmamış olmasına rağmen öne sürdüğüme göre de kendimi epey cesaretli buluyorum :)

iOS 6'daki (beta) özelliklerin özetini bu yazının altındaki videodan izleyebilirsiniz. Videonun İngilizce olduğunu belirtmeliyim.

Sıcak haberler elime ulaştıkça paylaşmaya çalışacağım.

8 Eylül 2012 Cumartesi

Yeniden yayına başlama hazırlıkları

Bu günlüğü uzun zaman önce (yaklaşık 4 yıl) kurmuş olmama rağmen ilgi eksikliğimden dolayı hiç dolduramadım. Şu sıralar tasarımında basitlikten yana bazı değişiklikler yaparak "yeniden yapılandırma" sürecini başlatmış oldum. Umuyorum kısa zaman zarfında edindiğim her deneyimi, okumak isteyenlerle paylaşabileceğim.

Amacım teknoloji dünyasında karşılaştığım problemlere çözümler getirmek ve çözüm arayanlara da bu konuda yardımcı olabilmek. Olabildiğince kendi deneyimlerimi paylaşma gayretinde olacağım ve bizzat denemediğim hiçbir şeyi paylaşmama niyetini benimseyeceğim.

Yararlı olabilme dileklerimle...